Kanser tedavilerinde etkili bitkiler

Limon
Kanser tedavisinde etkili bir bitki olan limon, bol miktarda C vitamini içerir. Güçlü bir antioksidan olan C vitamini, gripten kansere kadar birçok hastalığa karşı koruyucudur ve vücudun enfeksiyonlara karşı olan direncini artırır.
Fakat limonda öyle güçlü bir etken madde var ki, bu şifalı meyvenin içindeki diğer tüm aktif maddeleri gölgede bırakıyor: D-Limonen. Üstelik bu değerli madde limonun genelde atılan kısmında, kabuğunda yer alıyor. Kansere karşı önemli bir koruyucu olan D-Limonen maddesinin, kanserli hücrelerin gelişmesini engellediğini de işaret eden araştırmalar var. Limon kabuğuna mis gibi kokusunu veren uçucu yağın %90’ını D-Limonen oluşturuyor.
Her gün en az 2 limon tüketmenizi tavsiye ediyorum. En önemlisi de içinde nice şifalar olan limon kabuğunu sakın ziyan etmeyin. Birçok ülkenin mutfak kültüründe salataları ve yemekleri çeşnilendirmek için rendelenmiş limon kabuğu kullanılır. Siz de limon kabuğu ile hem sofranıza lezzet katın hem de kansere karşı etkin bir koruma sağlayın.
Çörekotu
Kanser tedavisinde kullanılan etkili bitkilerden biri olan çörekotunda bulunan timokinon maddesi, kansere karşı savaşır ve kanser hücrelerinin intihar etmesini sağlar.
Aynı zamanda iltihap giderici etkisi olan çörekotunun, bağışıklık sistemini güçlendirdiği de biliniyor. Nasıl mı? Vücudun hastalıklara karşı en önemli savunma mekanizması olan makrofaj hücrelerinin sayılarını artırarak.
Kansere ve diğer hastalıklara karşı etkili bir bitki olan çörekotunu mutlaka diyetinize eklemenizi öneriyorum.  Tohumları tavanda döverek yağını çıkarın ve bu yağı salatalara ya da yoğurdun içine karıştırarak yiyin.
Meyan Kökü
Meyan kökü, tarihin ilk çağlarından beri şifalı özellikleri ile tanınan bir bitkidir. Anadolu’da şerbeti yapılan bu şifalı bitkinin, güçlü anti-kanserojen etkileri olduğuna dair pek çok bulgu var. 2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlanan bir çalışma, kansere karşı etkili bitkiler arasında yer alan meyan kökünün,  özellikle lösemi ve kalın bağırsak kanserlerine karşı koruyucu etkisi olduğunu gösteriyor. Ayrıca meyan kökünün, prostat, deri ve karaciğer kanserlerine karşı da koruyucu olduğuna dair pek çok çalışma mevcut.
Yüksek tansiyon problemi olanlar, şeker hastaları ve böbrek üstü bezi hastalıklarından muzdarip olanlar, meyan kökünden uzak durmalı. “Şifalı bitkidir, yan etkisi yoktur” mantığıyla herkesin her türlü bitkiyi tüketmesi yanlış ve tehlikelidir. Bir bitkiyi kullanmaya başlamadan önce, bir fitoterapi uzmanına danışmanız gerektiğini lütfen aklınızdan çıkarmayın.
Yeşil Çay
2006’da Japon bilim insanları tarafından yapılan bir araştırmanın sonunda şöyle bir sonuca varıldı: “Yeşil çay tüketmek tüm sağlık sorunlarına bağlı ölüm riskini azaltıyor!”
Yeşil çay kanseri engelleyen bitkiler arasında önemli bir yere sahiptir. Karşınızda,  sindirim sistemi kanserlerinden, meme, prostat, akciğer ve cilt kanserlerine kadar birçok kansere karşı bilinen en güçlü koruyuculardan biri var. Bu alandaki haklı şöhretine, güçlü antioksidan özellikleri, bağışıklık sistemi üstündeki olumlu etkisi de eklenince geriye yeşil çayınıza yudumlamak kalıyor. bitkiler.gen.tr
Eğer yüksek tansiyon veya kalp hastası değilseniz, günde 3-4 fincan yeşil çay içmenizi tavsiye ediyorum. Bu arada metabolizmanızı hızlandırarak zayıflamaya da yardımcı olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Brokoli
Son zamanlarda bir tartışmadır gidiyor: Brokoli kanseri iyileştiriyor mu, yoksa kanser mi yapıyor? Hemen bu soruya cevap verelim: Brokoli kanserle savaşıyor, kanser yapmıyor! Yiyeceklerimizdeki onca kimyasal katkı maddesi, genetiğiyle oynanmış buğday, zirai ilaçlar falan bitti de sıra brokoliye mi geldi? Brokolinin kanser tedavisinde etkili bir bitki olduğu, sağlık faydaları birçok bilimsel çalışmayla kanıtlanmış, hatta tescillenmiştir. Rahat olun, huzur içinde brokoli tüketmeye devam edin.
Sadece brokoli değil, karalahana, Brüksel lahanası gibi aynı aileden olan ve kansere karşı etkili olan sebzelerin tümünde bulunan glukosinolatlar, kanserle savaşan son derece güçlü maddelerdir. Glukosinolatların parçalanması sonucu açığa çıkan indol ve izotiyosiyanatlar gibi bileşenlerin kansere yol açan maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağladığı biliniyor.
Brokoliyi çiğ ve parçalanmış olarak tüketmenizi tavsiye ediyorum. Eğer çiğ yiyemiyorsanız, o zaman buharda ve sadece birkaç dakika pişirin. Aklınızda olsun, brokoliyi haşlamak içindeki aktif maddelerin zarar görmesine neden olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir